Yazar "Akyol, Abuzer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A comparative melissopalynological study of royal jelly from Turkey(Taylor & Francis, 2022) Yıl, Gülşah; Karlıdağ, Semiramis; Akyol, Abuzer; Köseman, Abdurrahman; Uyumlu, Ayşe Burçin; Yılmaztekin, Murat; Erdoğan, Selim; Şeker, İbrahimThree treatments (Glucose, Sucrose, Bee Feed Syrup) were used to examine the influence of supplementary feeding on the pollen spectrum of the royal jelly produced by Apis mellifera L. colonies. Apis mellifera colonies were located in the Battalgazi and Dogansehir districts of Malatya province in Turkey. In total 255 royal jelly samples were investigated and the analysis recorded over 30 taxa. In both sites the control group heavily utilised Quercus, Verbascum, Astragalus, and Lamiaceae. The feeding treatments saw Quercus, Verbascum, and Astragalus still being used but in different proportions. The utilisation of Lamiaceae was much reduced and Echium became an important component in colonies that had supplementary feeding. © 2022 Collegium Palynologicum Scandinavicum.Öğe Doğal Ve Fermente Polenin Biyokimyasal Karakterizasyonu(2021-10-02) Karlıdağ, Semiramis; Keskin, Merve; Keskin, Şaban; Özkök, Aslı; Karabulut, Ercan; Akyol, Abuzer; Yılmaz, İsmailTaze arı poleni ve arı ekmeği (Perga), zengin besin içeriği nedeniyle iki önemli arı ürünüdür. Arı ekmeği, nektar ve arı salgılarıyla karıştırılan ve petek gözlerine depolanan taze polenin bir formudur. Yani arı ekmeği, doğal fermente edilmiş bir kovan ürünüdür. Tuzaklar yardımıyla çok yüksek miktarlarda taze polen toplanabilir, ancak arı ekmeği taze arı poleni kadar üretilemez. Bu nedenle arı ekmeğinin apiterapide kullanımı sınırlıdır. Bu çalışmada, probiyotik özellikleri olduğu bilinen ticari mikroorganizmalar kullanılarak üretilen arı poleni örnekleri laboratuvarda fermente edilmiştir. Taze ve fermente edilmiş arı poleninin biyokimyasal özellikleri karşılaştırılmıştır. Taze ve fermente edilmiş arı poleni için, sırasıyla; toplam fenolik içeriği 4.43±0.03 mg GAE/g ve 6.12±0.07 mg GAE/g, demir indirgeme kapasitesi 64.14±0.18 ve 72.03±0.15 ?mol FeSO4.7H2O/g numune, DPPH radikal süpürme aktivitesi 9.30±0.03 ve 6.47±0.04 mg/mL, toplam protein miktarı %21.16±0.2 ve %18.70±0.3 olarak bulundu. Elde edilen verilerden fermente arı poleninin, polene göre daha yüksek toplam fenolik içeriğe ve antioksidan kapasiteye sahip olduğu görülmektedir. Bulgulara göre taze arı poleni probiyotikler kullanılarak optimum koşullarda fermente edilebilmekte ve doğal arı ekmeğine alternatif olma potansiyeline sahiptir.Öğe Farklı materyallerden yapılmış tabana sahip ahşap kovanlarla kışlatmanın arılı çerçeve sayısı ve kovan ağırlığına etkisi(Namık Kemal Üniversitesi, 2021) Karlıdağ, Semiramis; Şeker, İbrahim; Köseman, Abdurrahman; Akyol, AbuzerArıcılıkta ilkbahar ve yazın ölüme neden olmayan bazı problemlerin kışın olması, daha çok kışlatma sırasında koloni kayıplarının meydana gelmesi ve kış kayıplarının hala % 8-10’un altına düşürülememesi bu konuda yeni araştırmaların yapılmasını gerektirmektedir. Arıcılık yapılan bölgenin koşullarına uygun farklı kovan tiplerinin kullanılması arıların sağlığı ve yaşam gücü üzerinde etki gösterdiği gibi elde edilecek bal ve diğer arı ürünlerinin miktarını da etkilemektedir. Bu araştırma, balarısı (Apis mellifera L.) kolonilerinin; ahşap tabanlı (AT) ve ızgaralı-polen tuzaklı plastik tabanlı (IPTPT) ahşap kovanlarda kışlatmanın arılı çerçeve sayılarına ve kovan ağırlıklarına etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Mevcut araştırma İnönü Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne ait arılıkta yürütülmüştür. Araştırmada arı materyali olarak toplam 21 adet balarısı kolonisi kullanılmıştır. Koloniler, 12 adet AT ve 9 adet IPTPT ahşap kovanda kışlatılmıştır. Kışlatma kabiliyeti AT kovanlarda % 42.03, IPTPT kovanlarda % 47.27 olarak hesaplanırken, tüm kovanlardaki koloni kaybı % 55.35 olarak belirlenmiştir. Kovan tiplerinin kışlatma öncesi ve sonrasına ait arılı çerçeve sayıları arasında farklılıklar istatistiki olarak farklı düzeylerde önemli tespit edilmiştir (p = 0.041-0.007). Kovan ağırlığı bakımından yapılan hesaplamalarda ise AT kovanların kışa girişteki ağırlıklarının % 51.60’ını, IPTPT kovanların ise % 51.89’unu muhafaza ettikleri saptanmıştır. Bu çalışmada hem kışlatma öncesi hem de kışlatma sonrasında kovan ağırlıkları bakımından AT ve IPTPT kovan tipleri arasında farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmamıştır (p>0.05). Ancak, her bir kovan tipinin kendi içerisinde kışlatma öncesi ve sonrasına ait kovan ağırlıkları arasında farklılıklar ise istatistiki olarak farklı düzeylerde önemli tespit edilmiştir (p = 0.028-0.008). Sonuç olarak diğer verim özellikleri, maliyet, uzun ömürlülük ve sağlık koşulları da dikkate alınarak her iki kovan tipinin de arıcılıkta tercih edebileceği kanaatine ulaşılmıştır.