Yazar "Deniz, Serdar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The association between PTX3 and serum manganese levels of welders in comparison with controls: An application of anti-inflammatory biomarker(2021-07-11) Öztan, Özgür; Türksoy, Vugar Ali; Deniz, Serdar; İritaş, Servet Birgin; Tutkun, EnginAim: The purpose of this study was to compare serum PTX3 levels of manganese-exposed welders with non-exposed controls to evaluate the nature of the manganese-induced inflammatory response. Material and Method: Overall, we collected 103 research samples (Mn-Exposed Welders Group:51 and Non-Exposed Controls: 52). PTX-3 levels were analyzed in the serum samples by the ELISA method, while Mn levels in whole blood specimens were quantified by the inductively coupled plasma (ICP-MS) method. Results: The mean values of manganese and Pentraxin-3 of the control group were found to be significantly lower than those of the exposure group (Mn levels: 5.04±2.32 µg/L vs. 11.54±3.09 µg/L; PTX-3: 36.96±24.20 ng/mL vs. 48.29±27.13 ng/mL; p<0.05). Conclusion: This hypothetical and observational investigation highlighted the relationship between Mn levels and PTX-3 for the first timeÖğe Attitudes and behaviors of individuals aged 90 and over towards rational use of drugs: cross-sectional research(2023) KARAKAŞ, NEŞE; Deniz, Serdar; Bentli, RecepIntroduction: The current study was aimed to evaluate the attitudes and behaviors of individuals 90 years and older living in Malatya regarding rational drug use. Methods: This cross-sectional, descriptive study was carried out with people aged 90 and over (n=1022) living in Malatya province and its districts. Face-to-face interview method was used to collect study data. In the first part of the form used for data collection, the descriptive characteristics of the participants were questioned, and in the second part, the attitudes and behaviors towards rational drug use were examined. Rational drug use features are evaluated by World Health Organization (WHO) prescribing indicators. Results: The frequency of rational drug use was 84.1%, and the rate of over-the-counter drug use was 19.2% among individuals 90 years and older. 52.3% of the participants had over-the-counter medication at home for use, when necessary, without doctor's recommendation. The most commonly available over-the-counter group of drugs at home were painkillers. Conclusion: The frequency of rational drug use in individuals aged 90 and older has been determined higher than in the literature on individuals aged 65 and older. Education, guidance and counseling programs can be created to increase rational drug use within elderly people communities.Öğe Cyberchondria in Healthcare Workers: An Example from a Training and Research Hospital(2024) Deniz, Serdar; KOCA, MEHMETThe current study aims to determine the cyberchondria tendencies among personnel working in a training and research hospital. The study population comprised 1924 hospital employees, from which a minimum sample size of 320 was determined. Data collection involved employing a sociodemographic survey form consisting of 9 questions, alongside the utilization of a 33-question Cyberchondria Severity Scale. The study participants had a mean age of 36.96±8.30, ranging from 19 to 64. Among the study group, 58.75% (n=188) were women, with 66.56% identifying as midwives or nurses, and 16.88% being single. Significant relationships were identified between cyberchondria and education status, occupation, and duration of internet use. However, no significant differences were observed based on age, gender, or marital status. The average Cyberchondria Severity Scale (CSS-33) score was determined to be 78.43 as a result of our study. Our findings revealed that 81.82% of individuals who conducted internet research about their illness before visiting the doctor continued this behavior after the visit, while 33.61% of those who did not initially research their illness searched for information on the internet post-consultation. This underscores the need for a thorough investigation into the reasons behind individuals continuing to seek information after consulting a doctor. Implementing necessary precautions based on these insights could contribute to the improved functionality of the healthcare system and a reduction in health-related anxiety experienced by individuals.Öğe Fırat Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerinin Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi Ve İlişkili Faktörlerin Belirlenmesi(2021-003-22) Şirin, Hülya; Deniz, Serdar; Oğuzöncül, Ayşe Ferdane; Kertez, Gamze; Ertuğrul, Olcay; Memiş, DursunÜlkemizde yeni gelişen ve önemli bir kavram olan sağlık okuryazarlığı ile ilgili araştırmaların sınırlı sayıda olması sebebiyle meslek yüksekokulu öğrencilerinde sağlık okuryazarlığı düzeyinin ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kesitsel türde planlanan bu araştırmanın evrenini oluşturan Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Meslek Yüksek Okulu’ndaki öğrencilerin %86,6’sı (n=1299) araştırmaya katılmıştır. Katılımcılar Sağlık Okuryazarlığı Anketi, sosyodemografik veri formu, kişisel sağlık algısı, sağlık çıktıları ve sağlık hizmetleri ile ilgili soruları yanıtlamışlardır. Veriler SPSS 25.00 paket programı ile değerlendirilmiştir. Öğrencilerin Genel Sağlık Okuryazarlığı (SOY) İndeksi puan ortalaması 33,81±7,81 olup kadınlarda, ekonomik durumu iyi olanlarda, annenin öğrenim durumu ‘üniversite ve üzeri’ olanlarda, sigara kullanmayanlarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Genel olarak toplumumuzda düşük olan sağlık okuryazarlığı düzeyi çalışmamıza katılan gençlerde de benzer olarak görülmektedir. Genel SOY düzeyini etkileyen faktörler arasında cinsiyet, anne öğrenim durumu, gelir durumu ve sigara kullanımı saptanmıştır. SOY düzeyinin “hastalıktan korunma” ve “sağlığın iyileştirilmesi” başlıkları altında en düşük olduğu görülmektedir. Bu da birincil korunma kapsamında sağlığın geliştirilmesi için çok sektörlü sağlık yaklaşımına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır. Gençlerin sağlık okuryazarlığı hakkında farkındalıklarının artırılmasına yönelik akran eğitimleri, programlar, projeler geliştirilmelidir.Öğe Hastane çalışanlarında sağlık okuryazarlık düzeyinin belirlenmesi(Tokat Gaziosmanpasa University, 2024) Koca, Mehmet; Deniz, SerdarAmaç: Bu çalışma, bir eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan personellerin sağlık okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan sosyo-demografik bölüm ve Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Araştırması Anketinin Tanrıöver ve arkadaşları tarafından Türkçeye çevrilmiş olan versiyonu (SOYA-AB anketi) kullanılmıştır. Epi-info programında %95 güven aralığı, %5 hata payı ve %50 beklenen sıklık (maksimum örneklem sayısına erişebilmek için) seçilerek yapılan hesaplamada minimum örneklem büyüklüğü 329 olarak belirlendi. Araştırma grubunun her iki meslek grubunu (sağlık hizmeti-destek hizmeti) temsil etmesini sağlayabilmek için (329x2) 658 kişiye ulaşılması hedeflendi. Bulgular: Örneklem grubunun %72,5’nin (n=477) kadın, %27,5’inin (n=181) erkeklerden oluşmuştur. Çalışma neticesinde katılımcıların SOYA-AB ölçeğine göre sağlık okuryazarlık düzeyinin %50,9’unun yetersiz veya sorunlu, %49,1’sinin yeterli veya mükemmel SOY düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre sağlık okuryazarlık seviyesi her ne kadar yüksek olsa da bu alanda iyileştirilmesi gereken birçok alanın olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Hekimlerin Klinik Kaliteye Bakış Açısını Ölçmeye Yönelik Bir Ölçek Geliştirme: Metodolojik Çalışma(Dünya Kongre, 2023) Koca, Mehmet; İnceoğlu, Feyza; Köksal, Alev; Deniz, SerdarAmaç: Bu çalışma ile hekimlerin klinik kaliteye yönelik bilgi ve algılarının değerlendirmesi için geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracının geliştirilmesi ve bu sayede hekimlerin Türkiye’deki klinik kalite ile ilgili bilgi ve algılarının ölçülmesi ile klinik kalite süreçlerinin iyileştirilmesine katkı yapması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntemler: Veri toplama süreci sonunda hazırlanan verilere öncelikle Açıklayıcı faktör analizi (AFA) uygulamak için SPSS 25.0 (Statistical Program in Social Sciences) programı kullanılmıştır. Yapılan AFA sonucunda elde edilen ölçeğe ait faktör yapısının doğruluğunu test etmek için AMOS 24 kullanılmış ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. DFA sonucunda kurulan ölçeğe ait modelin uyum iyiliği test değerleri yorumlanmış ve ölçeğin son hali kullanıma hazır hale getirilmiştir. Analizlerde istatistiksel olarak güvenilirlik katsayısı 0,95 ve anlamlılık seviyesi ise 0,05 olarak alınmış ve hesaplamalar yapılmıştır. Bulgular: Araştırmada kullanılan 20 maddelik Klinik Kalite Ölçeğinin yapı geçerliliği için uygulanan AFA sonucunda faktör yükü değerleri; 0,536 ile 0,908 arasında bulunmuştur. Toplam varyansın açıklama yüzdesi ise %65,145 olarak hesaplanmıştır. Klinik Kalite Ölçeğine ait iç tutarlılık katsayısını hesaplamak için Cronbach ? güvenilirlik analizi uygulanmış ve Cronbach ? değeri yaklaşık 0,97 olarak hesaplanmıştır. Sonuç: Yapılan çalışma neticesinde, “Klinik Kalite Ölçeği” geçerli, güvenilir bir ölçme aracı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Investigation of the potential use of VCAM-1, TNF-?, IL-10 and IL-6 as biomarkers of nickel exposure(2021) öztan, özgür; TURKSOY, Vugar Ali; Deniz, Serdar; Tutkun, EnginObjectives: Industrial and agricultural activities such as mining, smelting, and the discharging of industrial and domestic wastewater have increased the severity of heavy metal pollution in environments. Nickel poisoning continues to be an important occupational health problem in many branches of industry, especially coating. Occupational exposure to nickel can occur through skin contact or inhalation of nickel-containing aerosols, dust, or fumes. As a result of the toxic effect of nickel, it can cause various health problems, including respiratory and dermatological effects. Material and Method: The study included 56 male workers exposed to nickel in a coating factory (Ni-exposed group) and 44 non-exposed male workers (control group). Vascular Cell Adhesion protein (VCAM)-1, Tumor Necrosis Factor (TNF)-?, Interleukin (IL)-10, and IL-6 levels of serum were analyzed using enzyme-linked immunosorbent assays (ELISA). Ni levels were determined using inductively coupled plasma mass spectrometry (ICP-MS) in urine samples. Results: Significant intergroup differences were observed in the levels of all inflammatory parameters such as VCAM-1, TNF-?, IL-10 and IL-6 (p<0.01 for all). Conclusions: The correlations between increased inflammatory biomarkers levels and exposed/control groups suggest a close relationship between inflammation and toxicity. This relationship provides a clinical model for the early diagnosis of nickel toxicity.Öğe Is the effectiveness of ultrasound-guided percutaneous release therapy in trigger finger treatment affected by the stage of the disease?(2022) Arı, Bünyamin; Altunkılıç, Tarık; Akçiçek, Mehmet; Deniz, SerdarAbstract Aim: Trigger finger is a type of tenosynovitis that causes pain and dysfunction in the hand and fingers, especially in middle-aged people.We aimed to evaluate the effectiveness of ultrasound-guided (USG) percutaneous release for trigger finger according to the disease stage. Materials and Methods: USG percutaneous release was performed on 52 fingers of 52 patients who met the inclusion criteria. The patients with Quinnell stages 1 and 2 were grouped as group 1, and those with stages 3 and 4 were grouped as group 2. After treatment, our patients were followed up by measuring their pain with the visual analog scale (VAS) on the 7th day, during the 1st month, at the 6th month control visit and recording the time of the patient’s return to work. Results: In the analysis of the results from group 1 and group 2 together, there was a meaningful relationship between grade and VAS score. The mean of all four VAS scores in the second group was statistically significantly higher than in the first group (p < 0.001). In the comparison of the time to return to work according to grade, group 1 returned to work earlier than group 2 (1.67 ± 0.77 and 2.09 ± 0.83, respectively), but this difference was not statistically significant. Conclusion: The percutaneous release procedure, which is performed carefully after the location of the lesion has been precisely determined and marked by USG, is the preferred method, especially in the Quinnell stages 1and 2 of the disease.Öğe Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine Başvuran Hastaların Sağlık Okuryazarlık Düzeylerinin Kesitsel Olarak Ölçülmesi(2022) Deniz, Serdar; KOCA, MEHMETAmaç: Bu çalışma ile Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran hastaların sağlık okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine 31 Ocak-13 Şubat 2022 tarihleri arasında başvuruda bulunan hasta ve hasta yakınlarından yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi, n=364 kişidir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından 16 sorudan oluşan sosyodemografik bölüm, 17 sorudan oluşan sağlık hizmetlerini kullanma durumunu sorgulayan bölüm ve 47 maddelik Sağlık Okuryazarlığı Anketi-Avrupa Birliği (SOYA-AB) Ölçeği kullanılmıştır. Örneklem büyüklüğü, G Power 3.1 programı kullanılarak 0,21 etki büyüklüğünde, 0,05 yanılma payında, 0,95 güven düzeyinde, 0,95 evreni temsil gücüyle en az 354 olarak belirlenmiş olup, anket 364 kişi üzerinde uygulanmıştır. Bulgular: Örneklem grubunun %56,0’ı (n=204) kadın, %44,0’ı (n=160) erkeklerden oluşmaktaydı. Grubun yaş ortalaması 34,88±12,96 yıl idi. Grubun %13,5’inin genel olarak sağlık durumunu “çok iyi” olarak tanımlarken, %8’inin (n=29) “kötü”, %1,4’ünün (n=5) “çok kötü” olarak tanımladığı belirlenmiştir. Çalışma neticesinde katılımcıların SOYA-AB Ölçeği’ne göre sağlık okuryazarlık düzeyinin %59,62 yetersiz veya sorunlu, %40,38 yeterli veya mükemmel olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Yaptığımız çalışma sonucunda, sağlık okuryazarlık düzeyini eğitim ve gelirin artırdığı belirlenmiş olup, sağlık okuryazarlık düzeyini artırmak için sağlığın belirleyici faktörlerinde kamu otoritesinin ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Patoloji numunelerinin akılcı laboratuvar kullanımı yönünden kesitsel olarak değerlendirilmesi: bir eğitim ve araştırma hastanesi örneği(2022) Şahin, Abdullah Fahri; KOCA, MEHMET; Deniz, SerdarAmaç: Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarına gelen numunelerin Akılcı Laboratuvar kapsamında yaşa, cinsiyete, organa göre değerlendirilmesi ve patoloji laboratuvarlarının akılcı kullanımının sağlanmasına yönelik çözüm önerilerinin sunulması amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma. 2019 yılında Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarına gelen numunelerin tamamı (22365) üzerinden retrospektif olarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışmada kullanılan patoloji numunelerinin %26.9’u (n=6026) erkek, %73.1’i (n=16339) kadın hastalara aittir. Patoloji tipi biyopsi olanların %32.7’si (n=5550) erkek, %67.3’ü (n=11430) kadın, patoloji numune tipi sitoloji olanların %8.8’i (n=476) erkek ve %91.2’si (n=4909) kadındır. Çalışmada kullanılan patoloji ve sitoloji (n=22365) örneklerinin sonucuna göre, olguların %84.3’ünün (n=18857) patoloji sonucu benign, %3’ünün (n=678) malign, %1.8’inin (n=403) uygunsuz materyal ve %10.9’unun (n=2427) şüpheli veya pre-malign numune olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Patoloji laboratuvarlarında daha doğru ve hızlı sonuç verebilmek için patoloji hekimlerinin iş yüklerinin azaltılması gerekmektedir. Bunun için gereksiz istenen tetkiklerin azaltılması için tetkik isteyen hekim ve klinik bazında analizler düzenli olarak yapılmalı ve gerektiği durumlarda kök neden analizi yapılarak gerekli iyileştirmenin yapılması sağlanmalı ve numuneler için bakanlıkça azami sonuç verme süre hedeflerin belirlenmesi önerilmektedir.Öğe Silicosis And Methylated Arginines/L-Arginines: Case-Control Adapted A Cross-Sectional Design(Yozgat Bozok University Scientific Research Foundation, 2021-09-19) Öztan, Özgür; Türksoy, Vugar Ali; Deniz, Serdar; Coşkun Beyan, Ayşe; İritaş, Servet Birgin; Ercan Karadağ, Müjgan; Tutkun, EnginAim: Silicosis has long been recognized as an important occupational lung disease that is included in the group of pneumoconiosis. As already well-known silicosis is a progressive pneumoconiosis characterized by fibrosis in the lungs. Also, chronic exposure to silica may cause chronic obstructive pulmonary disease, emphysema, lung cancer, and pulmonary fibrosis. Asymmetric dimethyl arginine (ADMA), symmetric dimethyl arginine (SDMA), and L-NMMA (NG-mono-methylated-Larginine) are the products of protein arginine methyltransferase (PRMT) enzymes. The aim of this study is to investigate the relationship between silicosis and arginine metabolites in silica exposed and non-exposed workers. Material and Method: 180 male subjects (90 non-exposed workers (age matched-control) and 90 workers diagnosed with silicosis occupational physician based on radiological and clinical findings and exposure history-(silica-exposed) were included in this study. The serum levels arginine, ADMA, SDMA, and L-NMMA were determined using enzyme-linked immunosorbent assay. Results: ADMA, SDMA, L-NMMA values were significantly higher in the silica-exposed group compared to the control group. The positive correlations were observed between methylated arginine parameters such as ADMA and SDMA, ADMA and L-NMMA levels (r=0.43, r=0.60; p<0.01). The negative correlations were found between SDMA and arginine/ADMA, L-NMMA, and arginine/ADMA, arginine and SDMA/ADMA, arginine/ADMA and SDMA/ADMA levels, respectively (r=-0.22; r=-0.22, r=-0.34, r=- 0.29; p<0.01). The strongest positive correlation was found between arginine and arginine/ ADMA ratio, and the strongest negative relationship between ADMA and arginine/ADMA ratio, respectively (r=0.87; r= -0.48; p<0.01). Conclusion: The results could provide additional insight into understanding the disease and the potential for developing biomarkers.Öğe The impact of psychological status and quality of life of employees on presenteeism in the health-work relationship after earthquakes in Türkiye(Prusa Medical Publishing, 2025) Koca, Mehmet; İnceoğlu, Feyza; Deniz, SerdarObjectives: This study aims to investigate the workers' general health, psychological status, and quality of life perception on presenteeism after the major earthquakes on Türkiye in the relationship between health and labor. Methods: This study was conducted at Baykan Denim Company, which manufactures in Malatya, with the participation of 327 employees. Data were collected using the socio-demographic questionnaire form, the Attitude Scale for Determining the Psychological Status of Individuals Exposed to Earthquakes, the General Health Questionnaire-12, the Quality of Life Scale and the Presenteeism Scale. Results: The findings showed that the Attitude Scale for Determining the Psychological Status of Individuals Exposed to Earthquakes scores had a positive statistically significant effect on Presenteeism (?1=0.443; P=0.001) and General Health (?1=0.495; P=0.001) scores and a negative statistically significant effect on the Quality of Life (?1=-0.145; P=0.001) scores. Presenteeism scores had a positive and statistically significant effect on general health (?1=0.183; P=0.001) and Quality of Life (?1=0.131; P=0.009) scores. Presenteeism scores increased as general health and the Quality of Life scores increased. Conclusions: This study concluded that individuals were mentally impacted by the earthquake. This impact was seen in individuals’ overall health perception and quality of life, leading to elevated presenteeism rates.
